MEKAN İSİMLERİ VE İNGİLİZCE YAZILIŞLARI

Mekan / Place

Otel = Hotel
Restoran = Restaurant
Üniversite = University 
Tren istasyonu = Train station 
Dükkan = Store 
Hava limanı = Airport 
Banka = Bank 
Bina = Building 
Kütüphane = Library 
Fırın = Bakery 
Postane = Post office 
Kafe = Cafeteria 
Kale = Fortress 
Hastane = Hospital 
Benzin istasyonu = Gas station 
Süpermarket = Supermarket
Camii = Mosque 
Tapınak = Temple 
Hapishane = Prison 
Fabrika = Factory 
Alışveriş merkezi = Mall 
Şato = Castle 
Sinema = Movie theater 
Kilise = Church
Bakkal = Grocery store 
Kitapçı = Bookstore
Müze = Museum 
Eczane = Pharmacy 
Havuz = Swimming pool 
Kule = Tower 
Polis karakolu = Police station 
Köprü = Bridge 
Gökdelen = Skyscraper 
Kulübe = Kiosk 
Seyahat ajentası = Travel agency 
Okul = School 
Ofis = Office 
İtfaiye = Fire station 
Stadyum = Stadium 
Elçilik = Embassy 

• MEKANLA İLGİLİ CÜMLELER 

-You can buy a new sofa or bed at the furniture shop. Mobilya dükkanından yeni bir kanepe veya yatak satın alabilirsiniz.
-You can buy newspapers and magazines at the newsagent's Gazete ve dergilerden gazete bayilerinden satın alabilirsiniz.
-You can buy bread and cakes at the baker's Fırıncıdan ekmek ve kek satın alabilirsiniz.
-You can buy stamps and post letters and parcels at the post office. Postaneden pul satın alabilir, mektup ve koli gönderebilirsiniz.
-You can buy fish at the fishmonger's. Balık satıcısından balık satın alabilirsiniz.
-You can cash a cheque and borrow money at the bank. Bir çeke para yatırabilir ve bankadan borç para alabilirsiniz.
-You can buy fruit and vegetable at the greengrocer's. Meyve ve sebzeleri manavda satın alabilirsiniz.
-You can buy a jigsaw puzzle or doll's house at the toy shop. Oyuncak dükkanından bir yapboz veya oyuncak bebek satın alabilirsiniz.
-You can get your clothes cleaned at the dry cleaner's. Kıyafetlerinizi kuru temizleyiciden temizleyebilirsiniz.
-You can do the weekly shopping for food at the supermarket. Süpermarkette haftalık olarak alışveriş yapmak üzere alışveriş yapabilirsiniz.
-You can buy meat and sausages at the butcher's. Kasaptan et ve sosis alabilirsiniz.
-You can buy a pair of boots or slippers at the shoe shop. Ayakkabı mağazasından bir çift çizme veya terlik satın alabilirsiniz.
-You can wash your dirty clothes at the launderette. Kirli çamaşırlarınızı çamaşırhanede yıkayabilirsiniz.
-You can have a cup of coffee and a sandwich at the cafe. Kafede bir fincan kahve ve bir sandviç yiyebilirsiniz.
-You can buy a bunch of roses at the florist's. Çiçekçiden bir demet gül satın alabilirsin.
-You can buy a ring or a watch at the jeweller's Kuyumcudan bir yüzük veya saat alabilirsin

-My friend took me straight to the hospital.  Arkadaşım beni doğrudan hastaneye götürdü.

SEYAHAT ARAÇLARI VE İNGİLİZCELERİ 

Araba = Car
Balon = Balloon
Bisiklet = Bicycle
Bot = Boat
Gemi = Ship
Helikopter = Helicopter
Kamyon/kamyonet = Van/lory
Karavan = Motor van
Limuzin = Limousine
Metro = Subway
Minibüs = Minibüs
Motosiklet = Motorcycle
Otomobil = Automobile
Otobüs = Bus
Taksi = Taxi
Tekne/kayık = Boat
Tır = Truck
Tramvay = Trolley
Tren = Train
Tur otobüsü = Sightseeing bus
Uçak = Plane

• CÜMLE ÖRNEKLERİ 

-I prefer to travel by plane.  Uçakla yolculuk etmeyi tercih ederim.
-We go to shopping by bicycle.  Alışverişe bisikletle gideriz.
-I like to go boating. Botla gezmeyi severim.
-Can I drive your car, please?. Arabanı kullanabilir miyim, lütfen?
-I need to repair my bicycle. Bisikletimi tamir ettirmeye ihtiyacım var.
-Our train is late. Trenimiz gecikti.
-Where is the subway?. Metro nerede?
-They want to get the gallery by subway. Onlar galeriye metro ile gitmek istiyor.
-I have a driver’s licence but I’m afraid to drive. Ehliyetim var fakat araba sürmeye korkuyorum.
-I’m waiting fort he bas for two hours. İki saattir otobüs bekliyorum.
-Thatbus will take you to the city center. O otobüs sizi şehir merkezine götürecek.
-He is a driver truck. O tır şoförüdür.
-We bought a new boat today. Bugün yeni bir tekne satın aldık.
-I can ride a motorcycle. Motosiklet sürebilirim.
-M friend wants a motorcycle. Arkadaşım bir motosiklet istiyor.
-My father has a car and a motorcycle. Babamın bir arabası ve bir motosikleti var.